Rivayete göre, dünyadaki tüm insanlar çok eskiden, ayný dili konuþurlarmýþ. Kitab-ý Mukaddes'e göre, Yaradan'ýn insanlara verdiði en büyük nimetlerden biridir konuþmak ve baþlangýçta bütün dünyanýn "dili bir, sözü bir"di. Ancak insanlar, gökyüzüne ulaþsýn diye Babil Kulesi'ni yapmaya kalkýþýnca, Rab insanlarýn dillerini böldü ve o zamandan beri insanlarýn birbirini anlamasýna engel, binlerce dil çýktý ortaya. Yaradan'ýn insanlarýn ortak dilini 72'ye böldüðü söylenir, birçok dile yerleþmiþ, "yetmiþ iki millet" deyimi, Babil'e dayanýr velhasýl. Ýlk yazýnýn da yine Babil þehrinin topraklarý Mezopotamya'da M.Ö. 4000'li yýllarda ortaya çýktýðýna bakýlýrsa, iþgal altýnda olanýn Irak topraklarý deðil, Yaradan'ýn dilleri ayýrdýðý coðrafya olduðunu da düþünebiliriz. Anlaþmazlýk, binlerce yýl öncesine dayanýyor belki de. Ýnsanlýðýn kayýp ortak dilinin yerini, Mezopotamya'nýn Babil'inde ve tüm dünyada Ýngilizce alabilecek mi, zaman gösterecek.
Dünyaca ünlü sanatçý Mel Gibson da, belki unutulan bir dili diriltme hayalinin peþinden koþarak, Hz.Ýsa'nýn Çilesi, Tutku adlý filmi, Ýngilizce yerine, Aramca ve Latince olarak çekmiþti birkaç yýl önce. Gibson'ýn 14 Kasým 2005'te çekimlerine baþlayacaðý yeni filminin adý ise, Apocalypto, Yunanca'dan çevirisiyle, "Yeni Baþlangýç". Filmin adý Yunanca olsa da, Gibson yine insanlýðýn artýk konuþmadýðý, kayýp bir dilin ardýna düþüyor ve yaklaþýk 500 yýl öncesinin Orta ve Güney Amerika halký Mayalýlarýn öyküsünü anlatacak bu kez. Maya dili lehçelerinden biri olan Yucatec'in konuþulacaðý filmde, sinema tecrübesi olmayan Meksikalýlar rol alacak. Film eleþtirmenlerine göre, Gibson'ýn Yucatec dilinde çekilecek yeni filmi de, týpký Aramca ve Latince konuþulan Tutku gibi, Ýngilizce konuþulmadýðý için Oscar alamayacak. Ama Mel Gibson, kayýp dillerin izini sürmeye devam ediyor ve hiçbir eleþtiriyi umursamýyor. Bir anlamda, kendi "Esperanto"sunu oluþturuyor, kendi Babil'ini yeniden inþa ediyor.
Dünyada son Aramca
Dünyanýn en eski dillerinden biri olan Aramca'yý, Hz.Ýsa'nýn yaþam öyküsünü sinema perdesine yansýtýrken kullanan Mel Gibson, bu unutulmuþ dili gündeme taþýmýþtý. Hz.Ýsa'nýn hayattayken konuþtuðu dil olan Aramca, günümüzde sadece Suriye ve Lübnan'ýn birkaç köyünde konuþuluyor. Ama Suriye'nin Maalula köyünde, Hz. Ýsa'nýn ha-yattayken konuþtuðu lehçe günümüze kadar 3000 yýla yakýn zamandýr aynen korunmuþ. Hz. Ýsa'nýn konuþtuðu dilin Ýbranice olduðunu sanýyor birçok kiþi ama Aramca, ne Ýbra-nice'ye ne de Arapça'ya benziyor. Maalula sokaklarýndaki sohbetlere kulak kabartýnca, binlerce yýl öncesine yol alýnýyor ve Aramca, hiçbir dile yerini býrakmaya niyetli görünmüyor.
Dünyanýn dört bir yanýnda, birbiriyle ayný dili bile konuþamayan insanlar her gün birbirini yerken, belki de bir kayýp dilin esaretiyle bunca savaþýn içine giriyorlar. Dünyada savaþlarýn ortak dili Ýngilizce oldu. Açlýk, deprem, katliam gibi facialarýn ardýndan, Malayca, Hintçe, Arapça, Habeþçe, Ýbranice, Türkçe, Yunanca ve daha yüzlerce dilde çýðlýklar yükseliyor, kimse kimsenin acýsýný, sýkýntýsýný, derdini ana dilinde anlamýyor.
Hatta dünya öyle bir hale geldi ki, ayný dili konuþup, yanyana duran, gözgöze bakan, birbirine dokunacak kadar yakýn olan insanlar bile iletiþim kuramýyor, birbirini anlamaya çalýþmaktan aciz, susuyorlar. Susmak, hiçbir kayýp dilin yerini tutmuyor oysa. Konuþtuðumuzu sandýðýmýz yaþayan dilleri, susarak susturuyor ve sessizlikte kayboluyoruz. Kaybediyoruz.
|