|
EFSANE ÞEHÝR ÝSTANBUL!! (yazan: irem)
|
|
Yaþamýmýz boyunca binlerce efsane dinlemiþizdir.Ben pek inanmam ama acayip ilgimi çeker. Özellikle Ýstanbulla ilgili olanlar. Ben bir istanbul aþýðýyým ve bu efsaneler istanbulu dahada gizemli hale getiriyor. bikaçtanesini sizlerle de paylaþmak istedim. ( kendimi bi dergide metin yazarý gibi hissettim. önsöze gerek yok. okuyun iþte )
----Türkler Ýstanbul'u kuþatýrken papazýn biri tavada balýk kýzartýyormuþ. Balýklarýn bir tarafý kýzarmýþ, papaz bunlarý tavada çevireceði sýrada yanýna gelen bir adam Türklerin þehri zaptettiðini söylemiþ.Papazda þu cevabý vermiþ: Türkler hiçbir zaman bu þehre ayak basamazlar. benim buna inanmam için þu kýzarmýþ balýklarýn canlanmasý lazým. Papaz bu sözü söyler söylemez balýklar canlanarak tavadan fýrlamýþlar ve suyun içine düþmüþler. O hortlamýþ balýklar bugün hala suyun içindelermiþ. Bizanslýlar Ýstanbul'u geri alýnca yarý kýzarmýþ halde suda yüzmeye devam eden balýklarý papaz gelip, tekrar tavaya koyup öteki taraflarýný da piþirecekmiþ!!!!!!!
---- Fatih istanbulu alýp ayasofya önüne geldiði zaman derinden derine bir inilti iþitti. Sesin geldiði tarafa bir adam gönderdi. Sakallarý uzamýþ, hali periþan bir keþiþ bulup getirdiler. Niçin hapsedildin diye sordular. Keþiþ, fala baktýðýný ve kuþatma hazýrlýklarý sýrasýnda Konstantin'in kendisini çaðýrýp istanbulu türklerin alýp alamayacaðýný söylemesini istediðini; Ýstanbulun türklerin eline geçeceðini söylediðinde ise Konstantinin kýzarak onu zindana attýrdýðýný söyledi. Þu anda karþýnýzda bulunuyorum demekki falým doðruymuþ dedi. Bunun üzerine Fatih Ýstanbulun kendi elinde çýkýp çýkmayacaðýný sordu. Keþiþ þöyle dedi:"Ýstabul türklerin elinden harp ve darp ile çýkmayacak, lakin öyle bir zaman gelecekki arazileriniz satýlacak, bu suretle istenbul türk malý olmaktan çýkacak." Bu falýn bildirdiði sonuçten büyük üzüntü duyan Fatih ellerini kaldýrarak "Ýstanbulda edindiðim yerleri ecnebilere satanlar, Tanrýnýn gazabýna uðrasýnlar!" diye beddua etti.
----Ýsa peygamberi çarmýhtan indiren havarilerinden biri, el ve ayaklarýndaki çivileri söktükten sonra saklamýþ. Bu çiviler daha sonraki yýllarda Bizans imparatorluðuna teslim edilmiþ. Bizans imparatorlarýndan biri sonsuza kadar korunabilmesi için Hz.Ýsa nýn çivilerini Çemberlitaþ'ýn temeline gömdürmüþ. Bu paha biçilmez çiviler hala Çemberlitaþ'ýn temelinde gömülüymüþ!!
----Efsaneye göre Ýstanbul'un altý birbirine baðlý tünellerle kaplýymýþ. Hatta bu tünellere yerebatan sarayýnýn gizli bir yerinden de giriliyormuþ ve tünel denizin dibinden devam edip Kýnalýada'ya kadar gidiyormuþ. Tüneller kapalýçarþýnýn altýndan da geçiyormuþ. Hatta þu an çarþýnýn gizli tutulan bir yerinden girilebiliyormuþ bu tünellere. Buralarda yemek takýmý üzerine çalýþan gümüþ kaplama atölyeleri varmýþ. Yerin dibindeki yere ruhsat verir mi belediye? Hepsi kaçakmýþ bunlarýn. Çalýþanlara da iþe baþladýklarý gün tünellerden kimseye bahsetmeyeceklerine dair yemin ettirilirmiþ.Tüneller çarþýnýn altýndan baþka yerlere doðru da gidiyormuþ ama buralarý kullanmak kesinlikle yasakmýþ. Bir keresinde Kolomb ruhlu ve çokca hazine meraklýsý ( çünkü hep "ilerdeki tüneller hazine dolu oðlum" geyiði yapýlýrmýþ bu atölyelerde) 3-4 iþçi çocuk denemiþ ilerilere gitmeyi. Tüneller labirent gibiymiþ. Çocuklardan sadece biri geri dönebilmiþ. Diðerleri yollarýný bulamayýp tünellerde kaybolmuþ. Dönen çocuk da aklýný oynatmýþ. Çünkü ilerki kýsýmlar iskeletlerle, insan boyunda(!) böceklerle, farelerle filan doluymuþ. Bu çocuk birdaha yeryüzüne çýkmamýþ. Bütün gün tüneldeki atölyelerde falan dolaþýyormuþ. kim ne verirse yiyip içip, artýk gece nerde sýzarsa orda uyuyormuþ. Arada bir yine tünellere gidip birkaç gün kayboluyormuþ ortalýktan. Döndükten sonra hiçbirþey yiyip içmeden öyle bir noktaya bakýp duruyormuþ günlerce.
|
|
|
