sorun/istek
Darkredtr yazilar >>> fantastik dunyalar kategorisi

Valeran'ýn Günlüðü - 4 (yazan: spaceman)
Handaki hizmetçi odalarýndan bir tanesine yerleþeli tam 3 ay olmuþtu. Odam ufak da olsa, 13 yaþýndaki bir çocuða büyük bir oda idi. Hanýn en üst katýnda ve en uzak köþesindeki odam, iki büyük penceresi ile her zaman aydýnlýk, ayný zamanda her zaman soðuk yada sýcaktý. Kapýnýn direk karþýsýnda büyük bir pencere, pencerenin altýnda ufak bir masa vardý. Masanýn sol tarafýnda ufak ve boþ bir kitaplýk duruyordu. Odanýn sol duvarýnda ufak bir ayna ve bir elbise dolabý duruyordu. Dolabýn hemen karþýsýnda ise, yani sað duvarda, kocaman bir pencere daha ve pencerenin altýnda yataðým duruyordu. Görkemli kral yataklarýna benzemese de, tahta çerçevesi, saman dolu ve bir çarþaf ile örtülü tabaný, rahat ve tatlý rüyalar görmek için yeterli idi. Yataðýn yanýnda çekmeceli bir gece masasý duruyordu. Çalýþma masasýnýn ve gece masasýnýn üzerinde 4'er mum duruyordu. Ne kadar ufak ve soðuk gözükse de, oda benim odamdý.

Artýk yarým gün deðil, bütün gün çalýþýyordum. Sabah akþam mutfakta verilen iþlerimi hallediyor, han boþalýnca (pek boþaldýðý söylenemez aslýnda) masalarý, sandalyeleri ve yeri silip yataðýma dönüyordum. Gecenin geç vakitlerinde yatýp, erken kalkmaya çabuk alýþmýþtým. Tomas ile muhabbetimiz ne kadar iyi olsa da, Anita ile cuce-elf iliþkisi yaþýyorduk. Birbirimizi gördüðümüzde hemen baþka bir yöne bakýyorduk yada boþ oturduðumuzda hemen bir þey ile uðraþmaya baþlýyorduk. Bu boþ oturmalar pek sýk olmuyordu tabi. The Tempting Lion haný her geçen gün ününe ün katarak daha çok müþteri çekiyordu. Bulunduðu mükemmel yer yüzünden, bazý günler 500'ü bulan gezginleri, þehir nöbetçi ve çalýþanlarý, maceracýlarý ve deðiþik gruplarý aðýrlýyordu. Her geceyi boþ yatak olmadan kapatan han, arý yuvasýna benziyordu. Kraliçe arý da kesinlikle Anita idi. Bazý geceler hana eðlence ve yeni hikayeler arayýþýna gelen ozanlar, Anita'yý görünce, þiirler ve þarkýlar yazmaya baþlýyorlardý. Mutfakta çalýþan birine þiir yazmak gibi bir incelikte bulunmayacaklarýný bilsem de, günün birinde birinin hakkýmda bir þarký yazmasýný çok istiyordum.

Durmadan meþgul ve çalýþan biri için günler oldukça hýzlý geçer. Handaki günlerim su gibi akýp gidiyordu. Artýk sadece meyve ve sebze temizlemiyor, basit yemekler yapýyordum. Haftanýn bir günü izinliydim ve bazý izinli günlerimde Tomas'ýn karýsýndan aþçýlýk dersleri alýyordum. Kazandýðým paranýn üç de biri, kaldýðým hizmetçi odasýnýn kirasýna gitse de, neredeyse bir senenin emeði ile birikmeye baþlayan bir param vardý. Mutfakta yaptýðým iþlerin önemi ve miktarý arttýkça maaþýmý da arttýran Tomas, bir sabah beni yanýna çaðýrdý. "Al bakalým. Maaþýna iki altýn zam yaptým. Böyle çalýþmaya ve iþi öðrenmeye devam edersen ya hanýmý sana býrakacaðým yada kendi hanýný açacaksýn!" dedi sýcak bir gülümsemeyle. Tomas'ýn iyilik dolu tavýrlarý iþimi daha ciddiye almama yol açýyordu. O sabah yüzüne baktýðým zaman aklýma, annem ölmeden önceki babam geldi aklýma. Gözlerimin dolmaya baþladýðýný fark edince, kaþlarýmý biraz çattým ve daha ciddi bir ifade almaya çalýþtým. Çalýþtýysam da Tomas direk fark etti ve "Biliyorum evlat. Bu kadar gençken, böyle bir hayata tek baþýna baþlamak zor. Sen ne düþünüyorsun bilmem ama ben seni artýk aileden biri gibi görüyorum." dedi ve içimdeki yalnýzlýk ve geçmiþimdeki acýlar bir kez daha mantýðýmý ve kontrolümü aþtý. Kýlýmý kýpýrdatmadan sessizce aðlamaya baþladým. Tomas'ýn gözlerine bakýp sarýlasým geliyordu. Beni yerimde sým sýký tutan tek þey gururum olmuþtu. Elini baþýma koyup, kulak altý izasýna kadar uzamýþ olan sap sarý saçlarýmý daðýtmaya baþlayarak "Herhangi bir sorun yada kalbinde bir aðýrlýk çekersen eðer, ben ve karým her zaman buradayýz. Hadi bakalým. Bugün izin günün. Git tadýný çýkar bakalým." dedi. Sessiz bir teþekkür ettikten sonra odama çýkan merdivenlere doðru yöneldim. Ilk basamaða adýmýmý atar atmaz, merdivenlerin ilk dönemecindeki köþede bir kafanýn kaybolduðunu gördüm. Yalnýz kýrmýzý bir kafa idi. Kasabadaki en parlak ve bakýmlý kýzýl saçlara sahip olan Anita, kendi bakýmlýlýðýna yenilmiþti o an. Kendi kendime sýrýtarak odamýn yolunu tuttum. Derin bir nefes alarak, elimi kapýnýn kulpuna koydum. Tomas'ýn söylediði sözler kalbimde, sönmüþ olan bir mumu yeniden yakmýþtý sanki. Büyük bir rahatlýk hissediyordum. Garip ve yeni bir duygu olsa da, eski depresif ve karanlýk ben'den iyiydi. Bu yenilenen eski duygularýma alýþmak o an için zor gelmiþti. Aldýðým derin nefes beni biraz olsun rahatlatmýþtý. Kendime güvenim yerine gelmiþti biraz ve neþelenmiþtim. Kapýyý yavaþça açtým. Açar açmaz önümdeki manzarayý görünce, kendime güvenim yeniden sýfýra düþtü. Hatta sýfýrdan öte bir yere düþmüþtü. Garip olan, azalan sadece kendime güvenimdi; neþem artmaya devam ediyordu yerimde durduðum her saniyede. Yataðýmda, incecik beyaz geceliði ile Anita oturuyordu. Derin bir nefes daha alarak, arkamdan kapýyý kapattým.
12 yaþýndaki bir kýzýn bu kadar olgun görünebileceðini bilmiyordum. Odamdaki her þeyi gözden kaybederek, önümde oturan kýza odaklanmýþtým. Yavaþça ayaða kalkarak, ellerini beline koydu. Yataðýmýn üzerindeki pencereden içeriye sýzan sabah güneþi ile alev gibi yanan kýzýl saçlarýna uyumlu, ateþ gibi yakan bakýþlarý ile gözlerime baktý. Gözlerimi neredeyse delip geçen bakýþý fark ettiðim zaman, kýza aç orklar gibi baktýðýmý fark ettim ve bozuntuya vermemek için "Bir þey mi istemiþtin?" dedim. "Bana öyle bakmayý kesersen kendimi daha rahat hissederim." Dedi ve ileriye bir adým attý. Olayýn büyüsüne kapýlan þapþal ben, birden ne yapacaðýmý þaþýrdým. Saða sola baktým. Bir an pencereyi gözüme kestirdim. Hýzlý bir depar ile pencereyi açýp, aþaðýya atlamak ve odadan kurtulmak gelmiþti içimden. Yalnýz Anita'nýn adýmlarý (nasýl olduysa) aklýmdan daha hýzlýydý. Dibime kadar gelerek durdu. Kulaðýma yanaþarak "Sana bir sýr vereceðim." dedi. Sesin gizemi ve olayýn büyüsüne kapýldýðýmdan olsa gerek, içimde hiç duymadýðým bir heyecan duydum. Kaçmak istediðim kadar, karþýmda duran Anita'ya sarýlasým geliyordu. "N-n-n-n-neee s-sýrrý?" demeyi baþardýktan sonra gözlerimin içine bakan, en yeþil ovalardan daha yeþil ve en berrak sudan daha berrak gözleri gördüm. "Sence de yaþýma göre biraz fazla büyük göstermiyor muyum? Aslýnda 15 yaþýndayým!" dedi. Kaþlarým burnumun üzerinde havada, yüzümde eblek bir ifade ve sýrýtýþ ile Anita'nýn gözlerine dalmýþ, kendimi kaybetmiþtim. Söylediði sözleri beynim ancak 10 saniye sonra algýlamayý baþardý. Yüzümdeki ifade birden daha þaþkýn bir hal aldý. "Bende aslýnda 16 yaþýndayým!" dedim. Babamýn iþ bulabilmem için yaþým hakkýnda yalan söylememi öðretmiþti yýllar önce. "Genç ve aptallarý iþe kabul etmek daha kolay velet!" derdi hep. Ama artýk yalan söylemenin bir anlamý yoktu. Hele böyle bir durumda anlamý býrakýn, mantýk da yoktu. Bana bakan iki yeþil berrak kürenin yaklaþtýðýný gördüm. Birden dudaklarýmda bir sýcaklýk hissettim. Parmaðýný dudaklarýma koyan Anita "O zaman sýrlarýmýz karþýlýklý. Babam hana gelen gençlerle bir sorun yaþamamak için böyle bir yalana baþ vurdu." dedi. Ben de "Evet, babalara kalsa demek ki bütün çocuklar yalancý olurlar. Yalanýn kötü olduðunu anneler öðretiyor galiba." dedim ve laflarýmýn farkýna varýnca, etrafýma ve ciddi hayatýma doðru bir adým attým. Fakat fazla geçmeden hayal ötesi bir dünyaya çekildim. Bana iyice yaklaþan Anita, dudaklarýný dudaklarýma yapýþtýrdý. Þimdi düþünüyorum da, ilk öpüþmem de olsa pek kötü öpüþtüðümü söyleyemem. Hehehe... Dudaklarýmdan vücuduma yavaþça yayýlan sihrin durmamasý ve bütün vücudumu alýp göklere uçurmasýný diledim. Kollarýmý Anita'nýn beline doladým ve kendime doðru çektim. Dudaklarýn dudaklarýmdan uzaklaþtýðýný hissettiðimde, vücudumun hiçbir yeri tutmuyordu. Gözlerim kapalý, dudaklarým ileriye doðru uzanmýþ bir þekilde birkaç saniye için yerimden oynayamadým. Sonunda gözlerimi açmayý baþardým ve önümde, alevli gözlerle bana doðru sýrýtan Anita'yý gördüm. O gün hayatýmýn ilk meleðini görmüþtüm. Sýrýtýþýný görünce, güzelliðine güzellik kattýðýný anladým ve bana hep öyle bakmasýný diledim o an. "Ama neden? Handa bana neden öyle davrandýn peki?" dedim. Gelecek cevabý dört göz ve sekiz kulakla bekliyordum. "Handaki herkesin bilmesini mi isterdin, þapþal seni! Babamýn sana ne kadar deðer verdiðini biliyorum. Fakat böyle bir olayýn aranýzý nasýl etkileyeceðini bilmiyorum. Ve korktum. Korkunca dað kedisine benzediðimi söyler annem hep. Zayýflýðýmý göstereceðime, týrnaklarýmý ve diþlerimi gösteriyorum. Umarým anlarsýn." Bir insanýn bu kadar deðiþebileceðini hayatta tahmin etmezdim. Bir kýzýn beni bu kadar þaþýrtabileceðini bilmezdim. Daha 16 yaþýndaydým yalnýz. Daha ne biliyordum ki.
-"Peki bundan sonra ne olacak?"
-"Bana karþý ne hissettiðini biliyor musun?"
-"Bildiðim tek þey, babanýn bilmemesi gerektiði!"
-"Bunun bende farkýndayým heralde! Tek çaremiz gizli gizli buluþmak."
-"Gizli gizli. Hmmmm... Bence babana en sakin döneminde anlatalým!"
-"Aklýný mý kaçýrdýn sen!"
-"Yine korktuðun için týrnaklarýn çýktý. Bence zamanla bir þeyler buluruz."
-"Peki... Bir dakika! Bana karþý ne hissediyorsun?"
-"Daha önce hiç kimse için hissetmediðim bir þey. Beni hem korkutan hemde cesaretlendiren bir þey. Þu an hem aðlayabilir, hem de sevinçten gülebilirim. Karnýmda karýncalar, kalbimde alevler canlandý sanki! Sanki..."
-"Hihihi... Tamam anladým galiba"
Bu son sözünden sonra bir kez daha yaklaþmaya baþladý bana. Bu sefer daha hazýrlýklýydým. Yaklaþtý, yaklaþtý, yaklaþtýýýýý... "Anitaaaaaaa!!!! Kahvaltýlarýn hazýrlanmasý lazým!" diye handa yankýlanan bir anýrmadan sonra yaklaþmayý kesen ve korku ile fal taþý gibi açýlan gözler ile Anita, "Gitmem lazým!" dedi. Üzüntülü bir ifade ile baþýmý aþaðý yukarý salladým ve kaçýrdýðým öpücüðü aklýmda canlandýrdým. O kadar güzel ve sýcaktý ki... Anita aniden dudaðýma yapýþtý. Tutku ve sýcaklýk dolu, fakat hýzlý bir öpücükten sonra odamdan þimþek gibi çýkarak annesinin yanýna gitti.

Evet, yine odamda yalnýz ve karýþýk duygularla duruyordum. Nehir boyunca sürüklenmiþ kýzgýn bir taþ gibi kalbimle, çaresizce etrafa baktým ve ne yapacaðýmý þaþýrdým. Gözlerimi kapattým ve o öpüþtüðümüz dakikalarý aklýmda canlandýrdým. Gözlerim kapalý þekil, odanýn ortasýnda ne kadar durduðumu bilmiyorum. Hissettiðim bir rahatsýzlýk yüzünden gözlerimi yavaþça açtým ve "Offff... Bu da ne?" dedim kendi kendime. Kafamý yavaþça aþaðýya doðru eðdim ve pantalonumun ön tarafýna bir bakýþ attým. Hayatýnda ilk defa bir Wizard Tower görmüþ cücenin surat ifadesi ile pantalonumun ön tarafýna baka kaldým ve "Evet! Ergenlik, hoþ geldin!" dedim ve soðuk bir banyo almak için saklana saklana, hanýn yýkanma odasýna doðru yöneldim.



yorumlarýnýzý aþaðýdaki linke yazabilirsiniz:
[link]www.darkredtr.com/mods.php?mod=forum&h=60[/link]
dier yazlar
>> Valeran'ýn Günlüðü - 14
>> Valeran'ýn Günlüðü - 13
>> Valeran'ýn Günlüðü - 12
>> Valeran'ýn Günlüðü - 11
>> kehanet-10
>> kehanet-9
>> kehanet-8
>> kehanet-6
>> kehanet-5
>> kehanet-3
>> kehanet-2
>> kehanet-1
>> Neþeli Fýçýlar Haný -2
>> Neþeli Fýçýlar Haný -1
>> tumbalemorna-4
>> trumbalemorna-3
>> tumbalemorne-2
>> tumbalemorna-1
>> Bir Ejderhanýn son kurbaný
>> YOLCULUK
>> WARHAMMER DÜNYASINA BÝR BAKIÞ
>> Doðu'nun Gizemi - Özet 1
>> Valeran'ýn Günlüðü - 10
>> Valeran'ýn Günlüðü - 9
>> bir cüce bir yaþam
>> ELFÝN ÝNTÝKAMI
>> Yolculuk - Hedefe Varýþ
>> Valeran'ýn Günlüðü - 8
>> Valeran'ýn Günlüðü - 7
>> Valeran'ýn Günlüðü - 6
>> Valeran'ýn Günlüðü - 5
>> Valeran'ýn Günlüðü - 4
>> Valeran'ýn Günlüðü - 3
>> Valeran'ýn Günlüðü - 2
>> Valeran'ýn Günlüðü - 1

kullanici adn:

ifren:


Google
1 parker
2 mumya_xp
3 Graveyard
4 warol
5 crysania_cns
1   (Konu Dýþý) puhaaaaa.......bu çocuða yapýlýrmý ...
2   (Konu Dýþý) izmir...
3   (Konu Dýþý) KIZLAR PC ALIRSA...
4   (Konu Dýþý) tekken 3...
5   (Konu Dýþý) psst bir bakarmýsýnýz buraya bak söz...



Sitede yalanma faktrleri:
  Forum yazs: 1 dr ya
  Forum balk: 2 dr ya
  Yaz: 10 dr ya
  Sonsuz Yolculuk: 15 dr ya
  Davet: 25 dr ya
  DR Quiz 1 yldz: 5 dr ya
  DR Quiz 2 yldz: 10 dr ya
  DR Quiz 3 yldz: 20 dr ya
  DR Quiz 4 yldz: 30 dr ya
  DR Quiz 5 yldz: 50 dr ya


u an online olanlar

En iyi sekilde Mozilla Firefox ile goruntulenir.
Get Firefox
webmaster@darkredtr.com
Bu sitenin tm haklar Darkredtr.com©'a aittir. Level 25 Rogue bile haklar bizden alamaz.