|
Valeran'ýn Günlüðü - 1 (yazan: spaceman)
|
|
 Keþfetmek ve macera tutkusu ile yanan deðiþik ýrklarýn, ayný masada oturabildiði bir handa geçmektedir bu tanýk olduðum olay. Daha kendi evimi finans edemediðimden, o zamanlar ailemizin yaþadýðý yere en yakýn olan handa çalýþmaya yeni baþlamýþtým. Yazýn sýcak ve bunaltýcý güneþinden kurtulmaya, dinlenmek ve kafayý çekmek için herkesin geldiði bir handý. Faerun Ormanýnýn hemen giriþinde bulunan han, çevrili olduðu kocaman aðaçlarýn yarattýðý gölgede, güneþ ýþýnlarýnýn yapraklarýn arasýndan sýyrýlarak çatýnýn bile hayatýndan memnun gözükmesini saðlýyordu. Taþ duvarlarý, ufak pencereleri, çiçeklerle dolu ön bahçesi ve tahta ve samandan oluþan çatýsý ile sýradan bir han gibi gözüküyordu. Asýl güzelliði ve özelliði içi ve verdiði hizmetin kalitesiydi. Böyle bir üne sahip bir handa çalýþabilmem, ayný anda ilk çalýþtýðým yer olmasý, hayata deðiþik bir açýdan bakmama yol açtýðý kesin. Bölgenin en iyi birasý, en tatlý þarabý ve krallarýn sofrasýnda bile göremeyeceðiniz lezzette yemekler, en güzel garson kýzlar; Tomas adýndaki hancý, ben çalýþmaya baþladýðýmda 30'lu yaþlarýnda idi. Hanýna kendi hayatýndan daha çok önem veren ve çalýþmayý çok seven, ayný þekilde karýsýný da çok seven, temiz kalpli ve temiz suratlý bir han sahibiydi.
Çalýþmaya baþladýðým ilk günü hiç unutamýyorum. Evimden o güzel yaz sabahý çýkmýþ, ormana doðru yürüyordum. Uzakta tüten bacasýný gördüm hanýn. Burnuma taze fýrýndan çýkmýþ ekmek ve SweetBerry Muffinlerin kokusu geliyordu. Hana 5 dakika mesafe kala kocaman tabelasýný karþýmda buldum. Kocaman, bira dolu bir bardak ve arkasýnda kýzarmýþ et ve peynir olan bir resim. Altýnda ise altýn harflerle"The Tempting Lion" yazýyordu. Sabahýn körü olmasýna raðmen hana girip çýkan çoktu. Sonunda hanýn kapýsýna varmýþtým. Hayatýmda hiç hana girmemiþtim daha önce. Zaten genelde 12 yaþýndaki çocuklarý hýrsýz diye içeriye almýyorlardý. Içimde bir korku oluþtu birden. Hayatýmda hiç görmediðim bir ortam. Nasýl davranacaðýmý bile bilmiyordum. Kendime güzel bir tokat atýp kendime geldikten sonra kapýyý aralamayý baþardým sonunda ve içeriye baktým. Kapýyý sessizce aralamama raðmen Tomas beni direk fark edip yanýna çaðýrdý. "Hoþgeldin velet. Nasýlsýn bakalým?" dedi Tomas ve bir tanýþma konuþmasýna baþladýk.
"Iyiyim efendim. Sizler Nasýlsýnýz? Babamýn sizinle anlaþmýþ olmasý lazým. Hanýnýzda çalýþmak ve ailemi desteklemek için para kazanmak istiyorum!"
"Hehehe. Yaþýna göre fazla ciddi konuþuyorsun çocuk! Sana yapman gerekenleri ve kurallarý karým anlatacak. Hemen þimdi çalýþmaya baþlýyacaksýn. Hazýrsýndýr umarým?"
"Hazýrým... dýr... herhalde..."
Sýcak bir gülümsemeden sonra bana mutfaðý gösterdi ve direk oraya yöneldim. Heyecandan kapýyý fazla hýzlý ve þiddetli açtým ve tam dýþarýya çýkmakta olan ve ekmek taþýyan birisini olduðu yerden uçurdum. Yaptýðým hayvanlýðýn farkýna varýr varmaz yerdeki hizmetçiye elimi uzattým. Elimi tutmayýnca yarattýðým daðýnýklýða daha yakýndan baktým ve yerdekinin kafasýnýn görünmediðini fark ettim. Bir an için "Kafasýný uçurdum!" diye bir ses duydum kafamda. Sonra "Tahta bir kapýyla kafa uçurulmaz ki!" diye baþka bir ses duydum. Etrafa saçýlmýþ ekmeklerin arasýndan hizmetçinin elini buldum ve kaldýrmaya çalýþtým. Ayaða kalktýðýnda ilk seferinde elimi neden tutmadýðýný anladým. Karþýmda kafasý ekmekten ibaret biri duruyordu. Ekmeði tutup çekince bir þok daha yaþadým. Suratýnýn ortasýnda kocaman kýrmýzý bir çizgi (çizginin kalýnlýðý kapýnýn köþesi geniþliðinde) olan gözlerini kýsmýþ kýzýl uzun saçlý bir kýz duruyordu. Aklýma anýnda kasabadaki dedikodulardan biri geldi ve karþýmdaki kýzýn hancýnýn kýzý Anita olduðunu fark ettim. "Hancýnýn Kýzý mýýý?!??!" dedim kendi kendime ve titremeye baþladým. Benim o zamanki yaþ gurubumdaki kýzlarýn en güzel ve en þýmarýðý olarak biliniyordu. Babasýnýn yada annesinin beni görmemesi için direk mutfaða kaçtým ve yardým için baðýrmaya baþladým. Baðýrmaya baþlar baþlamaz, uzun kýzýl kývýrcýk saçlý ve yaþýna göre güzel fakat biraz fazla toplu bir kadýn geldi yanýma. Gözlerimin içine sinirli sinirli bakarak "Sen de kimsin ve mutfaðýmda iþin ne?" diye baðýrdý. Kapýnýn önündeki manzarayý kadýna gösterince yüksek sesli bir çýðlýk atarak gözlerini kapattý ve bir an için akþam oldu sandým. Fakat azalan þeyin ýþýk deðil de kadýn ile aramdaki mesafe olduðunu anladýðýmda çok geçti. Kadýn üzerime koca bir çuval tuzlu domuz bifteði gibi düþtü. Aslýnda düþmemiþti. Bayýlmýþtý.
yorumlarýnýzý aþaðýdaki linke yazabilirsiniz:
[link]www.darkredtr.com/mods.php?mod=forum&h=60[/link]
|
|
|
